
Atrial Fibrilasyon (AFib) Nedir?
AFib (atriyal fibrilasyon), kalbinizin üst odacıklarında (atriyum) başlayan düzensiz bir kalp ritmidir (aritmi). AFib’de kalbinizin elektrik sistemi normal şekilde çalışmaz. Sabit ve düzenli bir elektriksel uyarı modeli yerine, aynı anda birçok farklı uyarı hızlı bir şekilde ateşlenir.
Bu durum, atriyumlarınızda düzenli bir ritim ve tempodan ziyade hızlı ve kaotik bir ritme neden olur. Sonuç olarak, atriyumlarınız, alt odacıklarınıza (ventriküller) kan pompalamak veya kasılmak konusunda iyi bir iş çıkaramaz. Atriyumlarınızı takip eden ventriküller de düzensiz kasılarak hızlı ve düzensiz bir kalp atışına yol açar. (Hissettiğiniz kalp atışı ve nabız, ventriküllerinizin kasılmalarından kaynaklanır.) Normalde dakikada 60 ila 100 sinyal alan ventriküller, AFib sırasında dakikada 140 ila 160 sinyal alabilir.
AFib’i, bir orkestrayı birden fazla şefin yönettiği bir duruma benzetebilirsiniz: Müzisyenler kime uyacaklarını veya ne yapacaklarını bilemezlerdi. Müziğin ritmi bozulurdu.
Atrial fibrilasyon, felç ve kalp yetmezliği gibi ciddi tıbbi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle belirtileri öğrenmek ve kişisel risk faktörlerinizi doktorunuzla konuşmak önemlidir.
Neyse ki, AFib durumunda kalp ritminizi yeniden düzenlemenin birçok yolu vardır. Her şey, doktorunuza başvurarak bazı testler yaptırmak ve bir tanı almakla başlar.
AFib Türleri
Uzmanlar, atriyal fibrilasyonu AFib ataklarının ne kadar sürdüğüne göre sınıflandırır:
- Paroksismal AFib: Ataklar genellikle bir haftadan kısa sürer ve tedavi olmadan kendiliğinden geçer. Ancak bu kısa süreli AFib dönemlerinde de kişi kendini kötü hissedebilir. Ayrıca, paroksismal AFib olan bireylerde, hiç AFib olmayan bireylere göre felç riski daha yüksektir. Paroksismal AFib, risk faktörlerinize bağlı olarak kalıcı AFib’e ilerleyebilir.
- Kalıcı (Persistan) AFib: Ataklar bir haftadan uzun sürer ve genellikle kalp hızını yavaşlatmak veya AFib’i normal sinüs ritmine döndürmek için özel bir tedavi gerektirir.
- Uzun Süreli Kalıcı AFib: Bir yıldan uzun süren ve tedavisi zor olan AFib’dir.
- Kalıcı (Permanent) AFib: AFib’i durdurmaya yönelik çabaların sonuç vermediği uzun süreli bir durumdur.
Belirtiler ve Nedenler
AFib Belirtileri nelerdir?
Bazı kişiler belirtiler yaşarken bazıları yaşamaz. Bu, ventriküllerinizin ne kadar hızlı attığına bağlıdır. Ventriküller normal veya hafifçe hızlanmış bir hızda atıyorsa, muhtemelen hiçbir şey hissetmezsiniz. Ancak ventriküller daha hızlı attığında şu belirtileri fark edebilirsiniz:
- Aşırı yorgunluk
- Düzensiz kalp atışı
- Kalp çarpıntıları
- Göğsünüzde kelebekler veya balık gibi atlama hissi
- Baş dönmesi veya sersemlik
- Bayılma (senkop)
- Nefes darlığı (dispne)
- Göğüs ağrısı (anjina)
Atrial fibrilasyon belirtileriniz varsa, ne zaman meydana geldiklerini not alın ve bu bilgiyi hemen doktorunuzla paylaşın.
AFib’in Nedenleri Nelerdir?
Atrial fibrilasyona, kalbinizin dokusunda ve elektrik sisteminde meydana gelen değişiklikler veya hasarlar neden olur. Genellikle koroner arter hastalığı, yüksek tansiyon veya kalp yetmezliği bu değişikliklere yol açabilir. Diğer nedenler arasında kalp kapakçığı sorunları, hipertiroidizm veya aşırı alkol kullanımı yer alır. Bazen, vücudunuzun başka nedenlerle (örneğin kan kaybı veya ciddi enfeksiyon) hastalanması, hastalığın neden olduğu stres etkisiyle AFib’e yol açabilir.
Genellikle, erken tetiklenen bir kalp atışı (atlanan bir atış gibi hissedilir), atriyal fibrilasyonun başlamasına neden olur. Bu durumlar yukarıdaki nedenlerde daha yaygındır. Ancak bazen bu tetikleyici atışın nedeni bilinemez. Bazı kişilerde ise belirlenebilir bir neden yoktur.
AFib İçin Risk Faktörleri
Atrial fibrilasyon (AFib), herkesi etkileyebilse de, Avrupa kökenli insanlarda daha yaygındır. Ancak, AFib’i olan siyahi bireylerde felç veya kalp yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlar yaşama olasılığı daha yüksektir. Kadınların erkeklere kıyasla AFib teşhisi alma oranı daha yüksektir. AFib ailesel geçişli olabilir. Eğer biyolojik ailenizden birinde AFib varsa, sizde de gelişme olasılığı yüksektir.
Yaşlandıkça atrial fibrilasyon riski artar. Özellikle 65 yaşından sonra bu risk belirgin bir şekilde artar. Artan yaşın yanı sıra yüksek tansiyon da büyük bir risk faktörüdür. Yüksek tansiyon, AFib vakalarının %20’sine neden olur. Ayrıca aşağıdaki durumlara sahipseniz AFib geliştirme riskiniz daha yüksektir:
- Obezite
- Tip 2 diyabet
- Kronik böbrek hastalığı
- Kalp yetmezliği
- Koroner arter hastalığı
- Doğuştan gelen kalp hastalıkları
- Akciğer hastalıkları (ör. kronik obstrüktif akciğer hastalığı – KOAH)
- Uyku apnesi
- Hipertiroidizm
Bunun yanı sıra tütün ürünleri, eğlence amaçlı kullanılan uyuşturucular veya alkol içeren içecekler kullanmak riskinizi artırabilir. Fiziksel aktivite kalbinizi güçlendirse de, uzun süre boyunca yoğun şekilde egzersiz yapan bazı sporcularda AFib riski daha yüksek olabilir. Bu nadir durumlarda, aktivite yoğunluğunu azaltmak genellikle yardımcı olur.
AFib’li her üç kişiden birinin bu duruma sahip olduğunu bilmediği tahmin edilmektedir. Bu nedenle, risk faktörlerini bilmek ve sağlık uzmanınızla konuşmak önemlidir. Eğer risk altındaysanız, kalp ve nabız kontrollerinizi düzenli olarak yaptırmalı ve sorunları erken yakalamalısınız.
AFib Komplikasyonları Nelerdir?
Atrial fibrilasyon, ciddi tıbbi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, uyarıcı işaretleri öğrenmek ve bunları aileniz ve arkadaşlarınızla paylaşmak önemlidir. Pek çok durumda, bir başkasının 112’yi (veya yerel acil servisi) araması gerekebilir. Aşağıdaki belirtileri kendinizde ya da çevrenizde birinde fark ederseniz hemen 112’yi arayın:
1.Felç: Vücudunuzun bir tarafında ani uyuşma veya zayıflık, kafa karışıklığı, konuşma veya diğerlerini anlama güçlüğü, bir veya iki gözde görme kaybı, yürüme zorluğu, baş dönmesi ya da aniden ortaya çıkan bir baş ağrısı temel belirtiler olarak ön plana çıkar. Bu belirtileri kendinizde veya başkalarında tanımayı öğrenin ve hızlı hareket edin. Her dakika önemlidir.
2.Kalp Krizi: AFib’in bir kalp krizine yol açması yaygın olmasa da, belirtilerini tanımak önemlidir: Göğsünüzün ortasında veya üst karnınızda ağrı, rahatsızlık veya baskı hissi; sıkışma, doluluk, mide yanması ya da hazımsızlık hissi; sol kol boyunca yayılan ağrı. Kadınlarda sırt, omuz veya çene ağrısı, mide bulantısı ve kusma, nefes darlığı veya aşırı yorgunluk da temel belirtiler olabilir.
3.Beyin, Sindirim Sistemi veya İdrar Yollarında Kanama:Kusmukta, dışkıda veya idrarda parlak kırmızı kan, başınızda veya karnınızda şiddetli ağrı, hafıza kaybı, ciddi görme değişiklikleri ya da kollarınızı veya bacaklarınızı hareket ettirmede güçlük. AFib’li birçok kişi, AFib’e bağlı felç riskini azaltmak için kan sulandırıcı ilaçlar alır. Bu ilaçlar hayati öneme sahiptir ancak aktif bir kanamanın durmasını zorlaştırabilir.
4.Kalp Yetmezliği:
AFib’in hızlı, düzensiz ritmi, kalbinizin kan pompalamasını zorlaştırabilir. Sonuç olarak, kan akışı akciğerlerinizde birikerek, nefes darlığı hissine neden olabilir. Zamanla, bazı kişiler karın şişliği ve bacaklarda şişme görebilir. Ayrıca, yatarken nefes almak zorlaşabilir.
5.Kalp Durması/Bayılma:
Bazı kişilerde AFib, baş dönmesi ve bayılmaya yol açabilir. Çoğu bayılma vakasında, kalp atışı devam eder ve kişi kısa sürede bilincini yeniden kazanır. Nadir durumlarda, bayıldıktan sonra kalp vücuda kan pompalamayı durdurur ve kişi bilincini geri kazanamaz. Bu durum, kalp durması olarak adlandırılır. Kalp durması tahmin edilemez, ancak göğüs ağrısı, nefes darlığı, mide bulantısı ve baş dönmesi gibi belirtiler, bir saat öncesinde ortaya çıkabilir. Bazı durumlarda ise hiçbir belirti olmayabilir ve kişi sadece bayılır.
Eğer siz veya bir yakınınızda AFib varsa, acil durumlarda nasıl yardım alınabileceğini doktorunuzla konuşmanız iyi bir fikirdir. Yalnız yaşayan veya sık yalnız zaman geçirenler için tıbbi uyarı cihazları hayat kurtarıcı bir kaynak olabilir
AFib Nasıl Teşhis Edilir?
Atrial fibrilasyonu teşhis etmek için sağlık uzmanınız öncelikle size bazı sorular soracaktır. Yedikleriniz, fiziksel aktivite düzeyiniz, biyolojik aile geçmişiniz, fark ettiğiniz belirtiler ve risk faktörleriniz hakkında bilgi alacaktır. Daha sonra şu fiziksel muayeneleri yapabilir:
- Steteskop ile kalp ritminizi dinlemek
- Nabzınızı ve kan basıncınızı ölçmek
- Tiroid bezi boyutunuzu kontrol ederek tiroid problemlerini araştırmak
- Kalp yetmezliğini belirlemek için ayaklarınızda veya bacaklarınızda şişlik olup olmadığını kontrol etmek
- Kalp yetmezliği veya enfeksiyonu tespit etmek için akciğerlerinizi dinlemek
Bu muayene, sağlık uzmanınızın genel sağlığınızı ve vücudunuzun nasıl çalıştığını anlamasına yardımcı olacaktır.
AFib’i Teşhis Etmek İçin Hangi Testler Yapılır?
Fiziksel muayeneye ek olarak, sağlık uzmanınız atrial fibrilasyon teşhisi koymak için bazı testler yapabilir. Bu testler şunlardır:
- Elektrokardiyogram (EKG): Kalbinizin elektriksel sinyallerini kaydeder ve sağlık uzmanınız kalbinizin normal atıp atmadığını görebilir.
- Ekokardiyogram (EKO): Kalp ultrasonu olarak da bilinen bu test, kan akışı ve kalp kası kasılmalarındaki problemleri gösterebilir. Belirli ekokardiyogramlar kalbinizdeki kan pıhtılarını da ortaya çıkarabilir. Sağlık uzmanları bu testi vücudunuzun dışından (transtorasik) veya yemek borunuzun içinden (transözofageal) yapabilir.
- Kan Testleri: Kanda oluşan dengesizlikler bazen AFib’e neden olabilir. Basit kan testleri potasyum ve tiroid hormonu seviyenizi gösterebilir. Ayrıca, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarınıza göre size en uygun ilaçları seçmeye yardımcı olabilir.
- Kalp MR: Radyasyon kullanmadan yapılan bu görüntüleme testi, kalbinizin yapısını ve işlevini görmenizi sağlar. Bazı kişiler için bu, AFib’e neden olan kalp yapısındaki sorunlara dair ipuçları verebilir.
- Holter veya Taşınabilir Ritim Monitörü: Bazı durumlarda, sağlık uzmanınız kalp ritminizi günlük hayatınızda görmek isteyebilir. Bu durumda, bir Holter cihazını (bir veya iki gün boyunca) ya da taşınabilir bir ritim monitörünü (bir aya kadar) takmanız istenebilir.
AFib Nasıl Tedavi Edilir?
AFib tedavisinin temel hedefleri şunlardır:
- Kalp hızınızı kontrol altına almak
- Normal bir kalp ritmini yeniden sağlamak
- Felç riskinizi azaltmak
Belirtilerinize bağlı olarak, sağlık uzmanınız öncelikle ilaç tedavisi önerebilir ve bu ilaçların yardımcı olup olmadığını görmeyi tercih edebilir.
Kalp Hızını Kontrol Etmek İçin Kullanılan İlaçlar
AFib tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar, ventriküllerin (kalp odacıkları) çok hızlı atmasını önleyebilir. Bunlar şunlardır:
- Digoksin,
- Metoprolol
- Karvedilol
- Verapamil
- Diltiazem
Kalp Ritmini Düzeltici İlaçlar
Kalbinizin normal bir sinüs ritmiyle atmasına yardımcı olan ilaçlar şunlardır:
- Prokainamid
- Disopiramid
- Flekainid
- Propafenon
- Sotalol
- Dofetilid
- Amiodaron
Kan Sulandırıcılar (Antikoagülan İlaçlar)
AFib’e bağlı kan pıhtılaşması ve felç riskini azaltmak için kullanılan ilaçlar şunlardır:
- Varfarin
- Dabigatran
- Rivaroksaban
- Apiksaban
- Edoksaban
Prosedürler ve Cerrahi Yöntemler
Eğer ilaçlar AFib’i kontrol etmede yeterli olmazsa, prosedür veya cerrahi tedavi gerekebilir. Pek çok prosedür invaziv olmayan yöntemlerle yapılabilir ve sürekli gelişen yeni teknolojiler mevcuttur. Sağlık uzmanınızla sizin için en iyi tedavi seçeneklerini tartışın.
Tedaviler şu yöntemleri içerebilir:
- Elektriksel Kardiyoversiyon: Düşük enerjili şoklar kullanılarak kalp ritminizi yeniden başlatır. Ancak bu genellikle geçici bir çözümdür.
- Pulmoner Ven İzolasyonu Ablasyonu: Kateterler kullanılarak pulmoner damarların çevresine enerji verilmesini içerir. Bu, genellikle “AFib ablasyonu” olarak adlandırılır ve ilaçlara yanıtınızı artırabilir. Hatta uzun vadede ilaç kullanmanıza gerek kalmayabilir.
- Kalıcı Kalp Pili: Kalp hızınız çok yavaşsa bir kalp pili takılabilir. Ancak genellikle AFib dışında başka bir ritim bozukluğu da varsa bu yöntem tercih edilir.
- Sol Atriyal Apendiks Kapanması: Kan pıhtılaşması ve felç riskinizi azaltan bir işlemdir. Bu, kateterle veya açık kalp ameliyatı sırasında yapılabilir.
- Maze Prosedürü: Açık kalp ameliyatı sırasında yapılan bir cerrahi ablasyon tekniğidir ve AFib’in tekrarlamasını önlemeyi amaçlar.
Riskimi Nasıl Azaltabilirim?
AFib risk faktörlerinin tamamını ortadan kaldıramasanız da, dört ana faktörü değiştirebilirsiniz: obezite, fiziksel hareketsizlik, aşırı alkol tüketimi ve tütün kullanımı. Riskinizi azaltmak için bazı ipuçları:
- Kalp dostu besinler tüketin.
- Rutinlerinize aerobik egzersiz ekleyin. Haftada en az 150 dakika hedefleyin. Yaşınıza uygun hedef kalp atış hızını öğrenin ve fiziksel aktivite sırasında nabzınızı takip edin. Herhangi bir fiziksel aktivite planına başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanınıza danışın.
- Alkol tüketiminizi sınırlayın. Alkol kullanımıyla ilgili bir sorununuz olduğunu düşünüyorsanız, yardım almak için bir uzmana başvurun.
- Sigara ve diğer tütün ürünlerini bırakın. Bunu tek başınıza yapmak zor olabilir. Doğru kaynaklar ve destekle bu hedefe ulaşabilir ve kalbinizi daha sağlıklı hale getirebilirsiniz.
Bu risk faktörlerini azalttıkça kan basıncının düşmesi, kolesterol seviyelerinin azalması ve kilo kaybı gibi diğer faydaları da göreceksiniz. Kalp sağlığı söz konusu olduğunda, her olumlu yaşam tarzı değişikliği dalga etkisi yaratır. Ne kadar çok değişiklik yaparsanız, uzun vadede o kadar fazla fayda görürsünüz.
AFib’iniz varsa sizi neler bekliyor?
AFib, tedavi edilse bile geri gelebilir. Atrial fibrilasyon ilerledikçe, daha ciddi hale gelir ve tedavisi zorlaşır. Daha önce size yardımcı olan ilaçlar gelecekte etkili olmayabilir. Sağlık uzmanları AFib’i tamamen tedavi edemez, ancak belirtilerinizi yönetebilir. Sizin için en iyi yönetim ve tedavi planını oluşturmak adına sağlık uzmanınızla konuşun.
Kendime nasıl bakarım?
AFib riskinizi azaltan alışkanlıklar, AFib’iniz olduğunda da size iyi hissettirir. Sağlıklı yiyecekler yemek ve haftada beş gün 30 dakika fiziksel aktivite yapmak kalbinize iyi gelir. Bu süreyi 10 dakikalık parçalara bölerek daha kolay hale getirebilirsiniz. Tütün ürünlerini ve alkolü bırakmak da kalbiniz için faydalıdır.
Sağlık uzmanımı ne zaman görmeliyim?
Belirli bir takip planı yoktur. Bu, tamamen belirtilerinize, tedavi planınıza ve bir prosedür sonrasında takip gerekip gerekmediğine bağlıdır. Bu yüzden sağlık uzmanınızla konuşup birlikte bir plan yapmanız önemlidir. Tüm randevularınıza gitmeyi ihmal etmeyin. Aldığınız ilaçların listesini tutun ve her ziyarette bu listeyi yanınızda götürün. Ayrıca acil durumlar için listenin bir kopyasını cüzdanınızda taşımanız iyi bir fikir olabilir.Her ziyarette, yaşadığınız ye ni belirtileri veya ilaçların yan etkileri gibi sorunları mutlaka paylaşın. Ayrıca, soğuk algınlığı ve grip ilaçları gibi reçetesiz ilaçları veya besin takviyelerini almadan önce sağlık uzmanınıza danışın. Bu ürünler bazen kalp atış hızınızı etkileyebilir veya reçeteli ilaçlarınızla etkileşime girebilir.
Evde AFib’i nasıl kontrol edebilirim?
AFib belirtileriniz olduğunu düşünüyorsanız, kendinizi nasıl hissettiğinizi tartışmak için hemen sağlık uzmanınızı aramanız önemlidir. Sağlık uzmanınız nabzınızı kontrol etmenizi isteyebilir. Eğer nabzınız düzensiz veya zayıf hissediliyorsa, bu AFib’de olduğunuzun bir işareti olabilir.
Hekiminizin notu
Atrial fibrilasyon, korkutucu, kafa karıştırıcı veya bunaltıcı görünebilecek karmaşık bir kalp rahatsızlığıdır. Ancak, AFib’iniz olduğunu düşünseniz de, yeni teşhis konmuş olsanız da veya yıllardır bu durumla yaşıyor olsanız da yalnız değilsiniz. Milyonlarca kişi, AFib’i yönetmek ve hayatın tadını çıkarmaya devam etmek için yeni stratejiler öğreniyor. Bu yüzden sağlık uzmanınızla konuşmak ve mevcut kaynaklar ve destek toplulukları hakkında bilgi almak önemlidir. Tedavi seçeneklerinin faydalarını ve risklerini öğrenmek de faydalıdır. Tüm ilaçlar veya prosedürler bazı riskler taşır. Ancak AFib söz konusu olduğunda, tedavi kalbinizi desteklemek ve felç geçirme riskinizi azaltmak için önemlidir. Sağlık uzmanınız sizin için en iyi yaklaşımı seçmek üzere sizinle birlikte çalışacaktır.